Trafik kurallarına uymak
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
TRAFİK KURALLARINA UYMAK
Allah Teala insanı akıl, irade ve düşünce sahibi olarak yaratmış ve varlıkların en şereflisi kılmıştır. Bununla birlikte insan başıboş bırakılmamış, kendisine sorumluluklar yüklenmiştir. Nitekim Cenab-ı Allah “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onun mükafatını görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük işlerse onun cezasını görecektir. ” buyurmaktadır. İnsanlar hiçbir zaman sınırsız özgür değillerdir. Bir kimsenin, başkasının özgürlüğünü engellemesi aynı zamanda kul hakkına girmek anlamına gelir.
Günümüzde en önde gelen toplumsal sorumluluklarımızdan birisi de trafik kurallarına uymak ve bu bilinci her zaman canlı tutmaktır. Trafik kazaları, insan hayatı için ciddi bir tehdittir. Adeta kanayan yaramız, akan gözyaşımızdır. Çünkü nice yetişmiş insanımız, bilim ve devlet adamlarımız, din büyüklerimiz, pek çok kıymetli vatan evladımız trafik kazalarında kurban verildi, binlerce aile yok oldu, on birlerce çocuğumuz yetim kaldı veya hayatını kaybetti. Tüm bu kazalara sebep olan insanın bizzat kendisidir. Sebep olduğumuz trafik kazaları için “ne yapalım kadermiş” deyip geçemeyiz. Çünkü Allahu Teala, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilsin diye insana akıl ve irade vermiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “Müslüman, eliyle ve diliyle diğer insanlara zarar vermeyen kişidir. ” buyurmuştur. Trafik kazalarına sebep olanlar sadece kendi can ve mallarını tehlikeye atmakta, başkalarının da can ve malına da zarar vermektedir. Kur’an-ı Azîm’de; “Kim bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa da bütün insanları kurtarmış gibi olur.” buyrulmaktadır. Bütün semavi dinler muhataplarının; nefsini, neslini, malını, aklını ve dinini korumasını emreder. Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Hakîm’de “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.” buyurmaktadır. Oysa trafik kazalarında kendi elimizle kendimizi tehlikeye attığımız bir gerçektir. 2008 yılı içinde ülke gündeminde önemli bir yer tutan kene ısırmaları nedeniyle 55 kişi hayata veda etti. Hâlbuki aynı dönemde trafik kazalarında yaklaşık 8.000 insanımız can verdi ve 185.000 insanımız da yaralandı veya sakat kaldı. Meydana gelen can kaybı küçük bir ilçenin yok olması ve orta nüfuslu bir vilayetimizin bütünüyle yaralanması veya sakat kalması demektir. Ortaya çıkan gerçek maddi hasar da yaklaşık 13-14 Milyar TL olup son derece düşündürücüdür.
Trafik kurallarına uymamak aynı zamanda kul hakkını da ihlal etmektir. Mesela, araçları yaya kaldırımlarına park etmek, gereksiz yere korna çalarak bebekleri, hastaları, yaşlıları rahatsız etmek, trafik ışık, işaret ve levhalarına zarar vermek, uykusuz veya yorgunken veya bakımsız araçlarla trafiğe çıkarak ve aşırı hız veya hatalı sollama yaparak bırakın kaza yapmayı, başkalarının korkmasına, ürkmesine veya tehlike atlatmasına yol açmak bile kul hakkı ihlalidir. Oysa “Yürüyüşünde (bile) ölçülü ol ” diye buyuran Rabbimiz, kul hakkıyla huzuruna gelinmesini asla istemez. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “İbadetlerini yaptığı halde kul hakkı yüzünden ahirette eli boş çıkacak olan kimseleri gerçek iflas edenler” olarak nitelendirmiştir. Polis uyarısı ve trafik para cezasından daha ziyade işin bu yönü düşünülmeli ve yanlış yapan kişiler yakınları ve sevenleri tarafından da uyarılmalıdır.
Değerli Müminler!
Bizler, “İnsanlara eziyet veren yoldaki bir taşı kaldırmayı” bile imanın gereği kabul eden bir Peygamberin ümmetiyiz. Hayvanlara karşı merhameti ve şefkati esas alan, göçmen kuşların ve yabani hayvanların açlıktan ölmemesi için bile vakıflar kuran bir medeniyetin fertleri olarak bizler, insan hayatını ilgilendiren trafik kurallarına daha fazla dikkat etmeliyiz. Başta kendimiz ve yakınlarımız olmak üzere insanların canlarını ve mallarını tehlikeye sokmamalıyız.
Elbette ateş düştüğü yeri yakar. Ancak kimin kapısını ne zaman çalacağı belli olmayan o ateşin bir gün bizlerin de ocağına düşmeyeceğinin garantisi yoktur. Ortak aklın, uzun araştırmaların ve deneyimlerin sonucunda ortaya çıkan trafik kurallarına uymak, başta insanlık ve vatandaşlık görevi olduğu gibi Müslümanlığın da bir gereğidir. Hutbemizi bir ayet meali ile bitirelim: “Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir.”
Bugüne kadar ülkemizde trafik kazalarında hayatlarını kaybedenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet, yaralılara şifalar diliyor, millet olarak sahip olduğumuz engin sevgi ve hoşgörünün, trafik hayatımıza da yansımasını temenni ediyorum.
“Trafikte önce siz örnek olun, diğerlerinin değiştiğini göreceksiniz.”