Allah Sevgisi
Sevgilerin en büyüğü Allah sevgisidir. Allah sevgisi diğer sevgileri de içine alır. Allah için, Allah rızası için olmayan şey başka işe de yaramaz.
Allah’ı sevmeyen, insanı sevemez. Kedi, köpek sever.
Yunus: “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” der.
Allah için olmayan sevgi de nefret de insana sıkıntı verir.
Allah sevgisi denince “Allah’ı seviyorum” demek yeterli değildir. Allah’ı seven fedakâr olur ve Allah’ın emrine boyun eğer ve Allah’tan gelene razı olur.
Evlere, işyerlerine levhalar asıyoruz. Levhaları okuyamadığımız gibi gereğini de yerine getiremiyoruz. Levhalar duvarlarda süs olarak kalıyor. Kocaman besmele “Bugün Allah için ne yaptın?” sorusu, anlamını bulmuyor.
Hz.Ali(ra) savaşta hasmını yere serer. Tam öldürecektir hasmı yüzüne tükürür. Hz.Ali öldürmekten vazgeçer. Soranlara: “Ben onu Allah rızası için öldürecektim. O ise yüzüme tükürünce şahsi durum ortaya çıktı. Öldürsem, kinimden dolayı öldürecektim.” Der. Allah’ı seven yaptığını Allah için yapar.
Allah’ı seven, itaatte kusur etmez. Her konuda Allah’ın hükmüne razı olur. Allah’ın kullarına merhametli olur. Allah’ı seven kimseye bakılınca Allah’ı hatırlatır.
Allah’ı Nasıl Sevelim?
Derler ki; Mecnun için Leyla bir vasıta idi. Eğer Mecnun Leyla’ya takılıp kalsaydı Leyla, Mecnun için bir puttan farksız olurdu. Mecnun da Mecnun olmazdı.
Musa Peygambere Cenab-ı Allah sorar:
– Benim için ne yaptın? Musa (as):
– Ya Rabbi! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, sadaka verdim, zekat verdim… diye sıralar. Allah-ü Teâlâ:
– “Bunlar senin içindir. Sen benim için ne yaptın?“ Der. Musa (as):
– “Senin için ne yapabilirdim ya Rabbi!” deyince:
– “Benim için sevdin, bir dost edindin mi? Veya rızam için nefret edip bir düşman edindin mi?” buyurur.
Demek ki dostluk da düşmanlık ta Allah için olacaktır. Bu Allah sevgisinin alametidir.
Bir gün Allah Rasûlünün yanına bir adam gelir ve:
– “Ey Allah’ın elçisi! Bana öyle bir şey söyle ki onu yapınca beni hem Allah sevsin hem de insanlar sevsin” der.
Peygamber (as) ona şöyle der:
– “Dünyaya takılıp kalma ki Allah seni sevsin. Kimseden de menfaat bekleme ki halk seni sevsin.”
Peygamber (sav) şöyle anlatır:
– “Bir adam vardı. Bir din kardeşine ziyaret için yola çıktı. Allah’ın görevlendirdiği melek önüne geçip sordu:
– “Nereye?”
– “Bir kardeşime ziyarete gidiyorum.”
– “Senin akraban mı?”
– “Hayır.”
– “Ondan elde edeceğin bir menfaat var mı?”
– “Hayır. Ben onu sırf Allah rızası için ziyarete gidiyorum.”
Melek ona dedi ki:
– “Sen onu nasıl seviyorsan, Allah da seni öyle seviyor.” (Müslim Birr:38)
Bir kutsi hadiste Cenab-ı Allah şöyle buyurur:
– “Kulum beni sevince ben de onu severim. Onu sevince, onun adeta konuşan dili, işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum.” (Buhari, Rikak:38)
Allah’ın kullarını sevmek ve sevindirmek Allah sevgisindendir.
Peygamber efendimiz şöyle buyurur:
– “Allah için birbirini sevenler kıyamet gününde arşın gölgesinde gölgelenirler. Diğer insanlar korkar, onlar korkmaz. Diğer insanlar sıkıntı çeker, onlar çekmez.” (Ramuz el-Ehadis:107/4)
Bir hadislerinde de:
– Allah’ı, kullarına sevidirin ki; Allah da sizi sevsin.” (Age:273/7) buyurmuştur.
Bir gün Ebu Hâtem’in kapısı çalınır.
– “Kim o?” der. Dışardan:
– “Allah” diyen bir kul” denilince kapıyı açar ve ayaklarına kapanarak:
– “Başka ‘Allah’ diyen var mı onun da ayağına kapanayım” der.
Sevgilerin en güzeli, en yücesi Allah sevgisidir.
Allah; bir kimseden razı olursa, Allah onu sever.
Allah Sevgisi Nasıl Olur?
– İyi bir kul olmak
– Nankörlük etmemek
– Emrine sarılmak
– Yasaklarından kaçmak
– Hamd etmek
– Şükretmek
– Sabretmek
– Zikretmek
– Yalnız O’na güvenip dayanmak
– Müslüman olarak can vermeye
çalışmak
– Allah’ın sevdiğini sevmek, sevmediğini sevmemek
– Her işte Allah rızasını gözetmek
– Hep Allah’tan yana olmak
– Allah’ın nazar ettiği kalbi temiz tutmak
– Allah’tan korkmak, Allah sevgisindendir.
ALLAH, KİMİ SEVER?
Büyüklerimiz: “Sen Allah’ı seversen Allah seni sevmez mi?” demiş. Allah, kendisini seveni sever. Hayra vesile olanları sever. Allah, günahtan kaçanları ve kendisine itaat edenleri sever. İbadet edenleri, sabredenleri, şükredenleri sever. Allah, takva üzerine yaşayanları ve rızasını gözetenleri sever. Allah, sevdiklerini sevenleri sever.
Peygamber (as): “Allah yanındaki sevgisini öğrenmek isteyen, Allah’ın kendi yanındaki sevgisine baksın” buyurmuştur.
Başka şeylerde olduğu gibi sevgi de karşılıklıdır.
Kur’an’da:
– “Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyeceklerdir.” (Yunus:62) buyrulur.
Allah’ın sevdiğine kimse zarar veremez. Allah’ın koruduğunu kimse dokunamaz. Şöyle buyrulur:
– “İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın hakimiyeti yoktur.” (Nahl:99)
Cenab-ı Allah’ın sevmesinin bir yolu da Rasûlüllah’a uymaktır: ,
Kur’an’da şöyle buyrulur:
– “Rasûlüm! De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarını bağışlasın.” (Al-i İmran:31)
Allah; ikram edilen ve yetim barındırılan ev sahibini sever. Bir hadiste: “Allah’ın en sevdiği ev, içinde ikram yapılan ve içinde yetim barınan evdir.” (Age:111/11) buyrulur.
Allah âdil yöneticiyi sever. Allah Rasûlü şöyle der:
– “Kıyamet gününde Allah’a en yakın olan kişi, âdil yönetici, kıyamet günü en buğzettiği kimse de zalim yöneticidir.” (Age:17/5)
Bir hadiste de: “Allah üç şeyi sever, üç şeyden de hoşlanmaz: ‘Şirk koşmayanı, Kur’an’a uyanı ve ayrımcılık yapmayanı sever. Çok konuşanı, çok soru soranı ve israf edeni sevmez.” Buyurmuştur. (Age:93/7)
ALLAH KİMİ SEVMEZ?
Cenab-ı Allah; kendisini sevmeyeni sevmez, isyankarları sevmez, fitne-fesat peşinde koşanları sevmez, günahkarları sevmez, ibadet etmeyenleri, kul hakkına riayet etmeyenleri sevmez. Ahireti unutup dünyaya meyledenleri sevmez. Allah, kötü huyluları sevmez. Allah, büyük günah işleyeni, günahta ısrar edeni sevmez.
Cenab-ı Allah’ın kimleri sevmediğine dair peygamber (as) şöyle buyuruyor:
– “Allah; fazla yiyeni, itaattan gafil olanı, sünneti terk edeni, Ehl-i Beyte buğzedeni, komşusuna eziyet vereni ve zalimi sevmez.” (Ramuz el – Ehadis:92/12)
– “Allah, üç kişiye gazap eder: Tok iken yemek yiyeni, uykusu yokken uyuyanı, sebepsiz yere güleni.” (Age:267/8)
– “Allah’ın hiç sevmediği helal şey talaktır.” (Age:8/2)
“Allah’ın hiç sevmediği üç kişi şunlardır:
1 – Mahremiyete riayet etmeyen
2 – Cahiliye âdetlerini yaşatan
3 – Haksız yere kan döken.” (Age:8/5)
– “Allah’ın insanlardan en çok nefret ettiği kişi, yanlışı doğru, doğruyu yanlış göstermeye çalışandır.” (Age:8/6)
– “Kıyamet gününde Allah’ın en çok buğzedeceği kimseler şunlardır: Yalancılar, kibirliler, kin besleyenler, münafıklar bir de Allah’a ve Rasûlüne çağrıldıklarında yavaş davrananlar.” (Age:8/7)
Cenab-ı Allah’ın kimleri affetmeye-ceğini de peygamberimiz şöyle bildirir:
Allah şunları affetmez:
– “Müşrik olarak öleni ve haksız yere bir Müslüman’ı öldüreni affetmez.” (Hadis Ans:11/284)
“Kıyamet günü affa uğramayanlar şunlardır:
1 – Allah’a şirk koşan,
2 – Müslüman kardeşine kin besleyen,
3 – Zina eden,
4 – Hırsızlık yapan,
5 – Akraba ilişkisini kesen,
6 – Hayat ve ihtişamına mağrur olan,
7 – Akrabayı gözetmeyen,
8 – Haksız yere Müslüman kanı döken,
9 – Faiz yemekte sakınca görmeyen,
10 – İçki düşkünü olan.” (Tergıb ve Terhip:4/359)
İnsan günah işlese de kafir olduğuna hükmedilmez. Mevlâna: “Kafire kötü gözle bakıp, kötü konuşma belki Müslüman olarak ölür” der.
Tövbe kapısı herkese açıktır. Cenab-ı Allah: “Tövbe edin!” diye emrediyor. Allah’ın affı, rahmeti, kulun günahından büyüktür.
Bazı başımıza gelen felaketlerden Allah’ın bizi sevmediği hükmünü çıkarmamalıyız. Peygamberimiz şöyle buyurur:
– “Allah bir kuluna hayır murat ederse, onun günahının cezasını dünyada verir. Allah birine şer murat ederse, onun cezasını ahirete bırakır.” (Ramuz el-Ehadis:26/12)
Bir de insanın vaktini boşa harcayıp helak olanlardan olmamaya dikkat etmesi gerekir. Eğer bir kimse vaktini, gücünü, imkanını boşa harcıyor, ömrünü boşa geçiriyorsa, bu Allah’ın okulundan vazgeçip yüz çevirdiğinin delilidir.
Kur’an’da şöyle bir uyarı vardır:
– “Ey inananlar! Mallarınız, evlatlarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın; böyle olanlar hüsrana uğrayanlardır.” (Münafikun:9)
– “Allah’a ve Rasûlüne itaat edin. Bilin ki Allah, kafirleri sevmez. (Al-i İmran:32)
– “Allah, zalimleri sevmez.” (Al-i İmran:57)
– “Allah, hainlik edenleri sevmez.” (Enfal:58)
– “Allah, israf edenleri sevmez.” (A’raf:31)
– “Allah; kulluğunu unutarak, helal ve haram tanımayan haddi aşanları sevmez.” (A’raf:55)
– “Allah, büyüklük taslayanları sevmez.” (Nahl:23)
– “Allah, şımarıkları sevmez.” (Kasas:76)
– “Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas:77)
Kafir olmadığı halde kafir işi ileyen vardır. Münafık değildir ama münafık işi işleyenler vardır. Cenab-ı Allah onları da sevmez.
Peygamber (as): “Üç kişi vardır ki; Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmaz. Onlara acıklı bir azap vardır. O üç kişi: Zina eden ihtiyar, yalancı yönetici ve büyüklenen fakirdir.” Buyurur.
Eğer Müslüman günaha, günahkara ve Allah’ın sevmediği kimselere tavır koyarsa, o zaman Allah’ın sevgisini kazanır ve Allah’a yaklaşır.
Peygamber (as) bir hadislerinde şöyle bildirir:
– “Şüphesiz ki insanlardan Allah’a yakın olanlar vardır! Buyurunca kendisine:
– Ey Allah’ın Rasûlü onlar kimlerdir? Diye sorarlar.
O da:
– Onlar Kur’an ehli, Allah ehli ve Allah’ın has kullarıdır.” Cevabını verir. (İbn-i Mace Mukaddime:16)
Bir hadislerinde: “Allah’a, günahkara buğzederek yaklaşın. Onları asık suratla karşılayın. Onlardan uzaklaşarak Allah’a yaklaşın.” (Ramuz el-Ehadis:256/10)
Bir kutsi Hadiste: “Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim.” Buyrulmuştur.
Bir ayette de Cenab-ı Allah: “Biz insana şah damarından daha yakınız.” Diyor. (Kâf:16)
Demek ki; bir insan, Allah’a yakın olmak ve Allah’ın sevgili kulu olmak isterse bu zor değildir. Bir insanın Allah’tan uzaklaşması, Allah’ı karşısına alması da çok zor bir şey değildir.