Müslümanlık Nasıl Öğrenilir
Yani, benim emirlerimi ve yasak ettiğim harâmları bildiriniz diyor.
Peygamber efendimiz; (Birbirinize Müslümânlığı öğretiniz.
Emr-i ma’rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve duâlarınızı kabûl etmez) buyuruyor.
Müslümânlar herkese yumuşak davranır, birbirlerine yumuşak olarak emr-i ma’rûf yaparlar. Gayr-i müslimlerle de iyi geçinmemiz emrolundu.
Müslümânların düşmanlara karşı en kuvvetli silâhı, güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır. Bir hadîs-i şerifte; (İslâm dîni garîb olarak başladı.
Son zamânlarda da garîb olacaktır. Bu garîb insanlara müjdeler olsun! Bunlar, insanların bozduğu sünnetimi düzeltirler) buyuruldu.
Ehl-i sünnet âlimleri, bu hadîs-i şerifi açıklarken buyuruyor ki:
“İslâmiyetin başlangıcında, insanların çoğu, Müslümânlığı bilmedikleri, onu yadırgadıkları gibi, âhır zamânda da, dîni bilenler azalır. Bunlar, benden sonra bozulmuş olan sünnetimi ıslâh ederler.
Bunun için, emr-i ma’rûf ve nehyi anilmünker yaparlar.
Sünnete, yani İslâmiyete uymakta başkalarına örnek olurlar.
İslâm bilgilerini doğru olarak yazıp, kitâplarını yaymaya çalışırlar.
Bunları dinleyenler az, karşı gelenler çok olur.
O zamânda, sevenleri çok olan din adamı, doğru arasına eğrileri, hoşa giden sözleri karıştıran kimsedir.
Çünkü yalnız doğruyu söyleyenin düşmanları çok olur.”
Abdullah bin Muhammed Bekrî şöyle anlatır:
“İmâm-ı Şâfiî hazretleri ile Bağdat’ta nehir kenarında oturuyorduk.
Bir genç gelip abdest almaya başladı.
Fakat abdesti yanlış aldı. İmâm-ı Şâfiî hazretleri o gence;
-Abdesti tam al, Allahü teâlâ sana dünyâ ve âhiret saâdeti versin buyurdu.
Genç tekrar abdest alıp, yanımıza geldi ve;
-Bana nasîhat et, öğret deyince, İmâm-ı Şâfiî hazretleri şöyle buyurdu:
-Allahü teâlâyı bilen, necât, kurtuluş bulur. Dîninde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden, saâdete kavuşur.
Kim şu üç şeyi yaparsa îmânı kâmil olur:
1-Emr-i bil-mârûf yapmak, yâni Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve yaymak.
2-Nehy-i anil-münker yapmak, yâni Allahü teâlânın yasaklarını yapmamak ve yapılmaması için uğraşmak.
3-Her işinde Allahü teâlânın dinde bildirdiği hudutlar içinde bulunmak.
Dünyâya bağlanıp, ona düşkün olma, âhireti iste. Bütün hâl ve hareketinde Allahü teâlâyı hatırla ki, kurtulanlardan olasın.
Bu nasîhatleri dinleyen genç, son derece memnun olup, benim yanıma yaklaşarak;
-Bu zât kimdir, dedi. Ben de İmâm-ı Şâfiî hazretleri olduğunu söyleyip tanıttım. Bunun üzerine genç;
-Bugün ne bahtiyârım ki, böyle büyük bir zâtı görüp, nasîhatini dinledim dedi.”
Netice olarak, başta Eshâb-ı kirâm olmak üzere, Din Büyüklerinin hepsi, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını insanlara anlatmışlar, kitaplarına yazmışlar, emirlerin yapılmasını, yasaklardan sakınılmasını, teşvik ve tavsiye etmişlerdir.
müslümanlık, müslümanlık nasıl öğrenilir, islami sohbet