Kabul Olan Dua
Hazret-i Abdullah bin Cahş, Peygamber Efendimizin, halasının oğlu ve kayın biraderidir. Bedir Savaşı’nda olduğu gibi, Uhud Savaşı’nda da çok büyük fedakarlıklar göstermiştir.
Hazret-i Abdullah bin Cahş, Peygamber Efendimizin, halasının oğlu ve kayın biraderidir.
Bedir Savaşı’nda olduğu gibi, Uhud Savaşı’nda da çok büyük fedakarlıklar göstermiştir.
O, bu savaşta şehid olmayı çok istiyordu. Arkadaşlarından Sa’d Ebi Vakkas Hz.’leri bu dileğini şöyle anlatmaktadır.
Uhud’da, savaşın en çok şiddetli bir şekilde devam ettiği bir andı. Birdenbire yanıma sokuldu, elimden tuttu ve beni bir kayalıkların dibine götürdü. Bana şunları söyledi :
( Şimdi burada, dua et, ben”Amin” ) diyeyim. Ben de dua edeyim, sende benim dua’larıma “Amin” de !.
Bende cevaben peki, dedim. Ben şöyle dua ettim ; (ALLAH‘ ım, bana çok kuvvetli ve çetin kafirleri gönder.
Onlarla kıyasıya vuruşayım, ve hepsini öldüreyim. Gazi olarak geri döneyim. )
Benim etmiş olduğum du dua’ya içtenlikle amin dedi.
Sonra da dua etmeye başladı : (ALLAH‘ ım bana zorlu kafirler gönder. Kıyasıya onlarla vuruşayım.
Cihadın hakkını vereyim, Hepsini tek, tek öldüreyim. En sonunda bir tanesi de beni şehid etsin.
Sonra da benim burnumu, dudaklarımı, kulaklarımı kessin. Ben kan revan içerisinde senin yüce huzuruna geleyim. Sen bana:
“Abdullah, burnunu, dudaklarını, kulaklarını ne yaptın ? “
Diye sorduğunda, ALLAH‘ ım, ben onlarla çok kusur işledim, çok günah işledim, yerinde kullanamadım.
Senin Yüce huzuruna getirmeye utandım, ar duydum. Sevgililer sevgilisi Peygamberimin de bulunduğu bir savaşta, toza
toprağa bulandım da öyle geldim diyeyim.)
Kalbim böyle bir duaya amin demek istemedi arzu etmiyordu.
Ancak o istediği ve de önceden söz verdiğim için mecburen amin demek zorunkda hissettm kendimi.
Daha sonra da kılıçlarımızı alıp, savaşa devam ettik.
Gerçekten savaş, Abdullah’ın arzu ettiği şekilde cereyan etti, Her ikimiz de önümüze geleni öldürüyorduk.
Bir ara Abdullah’ın elindeki kılıç kırıldı. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) ona, bir hurma dalı uzattı.
Bu dal, mucizevi olarak kılıç gibi önüne geleni kesmeye başladı. Bir çok düşman öldürdü.
Savaşın sonuna doğru, sonunda istediği gibi, şehid düştü.
Akşam üstüne doğru cesedinin yanına vardığımda, dua ettiği gibi, aynı şekilde burnu, kulakları ve dudakları kesilmiş bir halde kanlar içinde yatıyordu. Hazret-i Hamza ile beraber aynı kabre koyup defnettik.
ALLAH’ın Rahmeti üzerlerine olsun. AMİN