İslami Doğru Anlamak
Dini Sohbet, Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) vekilleri, varisleri, halifeleri olan râsih, ‘âmil, muttaqi, muhlis icazetli ulemadan öğrenilir.
Herkesin kendi re’y, heva ve kafasına göre Kur’an tercümelerinden İslamı doğru olarak öğrenmesi mümkün değildir.
İslam Protestanlığı Müslümanları bölmekte, şaşırtmakta ve büyük bir felaket uçurumuna sürüklemektedir.
İslam Protestanlığının pîri Cemalüddin Afganîdir.
Çeşit çeşit İslamcılık cereyanları Müslümanları bölmek için çalışıyor.
İslamın doğru yorumu Ehl-i Sünnettir.
Cahillerin dinî konuları tartışması haramdır.
Din imamlarının, büyük alim ve fakihlerin, kamil mürşidlerin telif ve tasnif ettikleri akaid, fıkıh ve ahlak kitapları ne yazıyorsa onları öğrenmek ve hayata geçirmek gerekir.
Tartışmak yok, doğru olana itaat var.
Herkes ilmihaline öğrenmekle, bilmekle yükümlüdür. Allahın on dört sıfatını ezbere bilmiyor ve sonra tartışıp duruyor. Sersemliğin böylesi!..
İslam ne demektir biliyor musunuz? Güneşin doğmasına bir saat kala bütün Müslüman evlerinin ışıkları yanar… Abdestler alınır ve halk camilere gider… Cuma namazlarındaki cemaat büyüklüğündeki cemaatlerle namaz kılınır.
Sabah namazlarında böyle olur, cumalarda ise Müslümanlar işyerlerini, dükkanlarını kapatır ve şehirlerde hayat durur. Rabbe hep birlikte secde edilir.
Şu gevezeliğe, şu kakafoniye, şu zevzekliğe bakınız. Cuma ezanı okununca İstanbula bakınız. Dükkanlar açık, caddeler ve meydanlar ahaliyle dolu. Lokantalar, pastahaneler çalışıyor. Tramvaylar, otobüsler, otomobiller vızır vızır… Böyle İslam şehri olur mu?
Bin çeşit cemaat, tarikat, hizip, fırka, İslamcılık cereyanı var ama yeteri kadar namaz, yeteri kadar cemaat, tashih-i itikad, ilmihalini bilip hayata uygulamak yok.
islami sohbet kesim arı kovanı gibi. Vozur vozur… Vızır vızır… Harıl harıl… Tartışmalar, dedikodular, cemaat-hükümet kavgası, senin cemaatin benim cemaatim… Senin baronun benim baronum… Para şıkırtıları ve hışırtıları…
Gece yarısı olur, dedikodulara ara verilir, herkesin yatar, sabah ezanları okunur, camiye gidersiniz ki, gündüzleri vozur vozur dedikodu ve hizipçilik yapanlar orada yoktur. Halkın pek az bir kısmı namazı kılar, diğerleri yorgan döşek uyur. Güneş doğar, bizimkiler uyanır dünkü dedikodulara kaldıkları yerden devam ederler.
İslam protestanlığı, İslamcılık cereyanları, cemaatler…
Ümmetsizlik… İmamsızlık… Tefrika…
Çekişmeler tepişmeler… Benim hocam en yüksek… Hizmet hizmet hizmet teraneleri…
Birileri Başbakanı tutuklayıp kelepçelemeye yemin etmişler.
Ahzab ahzab ahzab…
Güneş doğduktan sonra yataklarından, mezarlarından kalkan ölüler gibi doğrulanlar.
Doğrusu pek yaman manzaradır bu…
(Not: Yüzde kaç iseler, sabah ezanı ile uyanıp, namazı cemaat ile kılanları tenzih ederim.)
Bir önceki yazımız olan Manzara Kötü – İslami Sohbet başlıklı makalemizde bidat, DaLaLet ve dinde değişiklik hakkında bilgiler verilmektedir.