İBADETLERDE DEVAMLILIK
بسم الله الرحمن الرحيم
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِين
قال النبي صلي الله عليه وسلم
وان احب الاعمال الى الله ادومه وان قل
İBADETLERDE DEVAMLILIK*
Muhterem Müslümanlar!
İbadet, “Allah’a gönülden yönelmek, iyi ve güzel bir niyetle, O’nun rızası için salih amel işlemektir. Namaz, oruç, zekat gibi farzlar ibadet olduğu gibi hasta, yaşlı, ihtiyaç sahibi ve engelli kimselere yardımcı olmak; ruh, beden ve çevre temizliğine riâyet etmek,insanlara eziyet veren şeyleri yollardan kaldırmak da birer ibadettir. Aynı şekilde; insanlara güzel söz söylemek, selâm vermek, kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmek, kazancı helâl yollardan temin etmek, her çeşit haram ve günahtan uzak durmak yine başlı başına birer ibadettir.
Değerli Mü’minler
Mümin ; sarsılmaz bir iman ile ,salih amelleriyle ve güzel ahlakıyla olgunluğa erişir. İşte böyle bir fırsatı elde ederek son günlerine geldiğimiz Ramazan ayında yapmış olduğumuz amellerimizi ve neler kazandığımızı şöyle bir gözden geçirelim.
Bu ayda ,oruç tutmak suretiyle nefislerimizin kötü arzularını frenleyip ıslah etmeye gurur ve kibrimizi yenmeye çalıştık. .Zekat ve sadakalar vererek mallarımızı temizledik.Geceleri sahura kalktık ,seher vakitlerinde dualar ettik, Kuran okuduk, hatimler indirdik..Beş vakit namazlarımızı ve teravih namazlarını eda ettik.Yüce Rabbimize niyazlarda bulunduk.O’nun engin rahmetine sığınarak af ve mağfiret diledik.. Sabrı, paylaşmayı ve başkalarını da düşünmeyi öğrendik. Kimsesizlere gücümüz nispetinde şefkat ve merhamet kanatlarımızı gerdik.
Aziz Kardeşlerim!
Ramazan boyunca yaptığımız bu güzel amellerimize ramazan sonrasında da devam etmeliyiz.. Zira ibadetlerimiz ve Yüce Allah’a karşı sorumluluklarımız sadece Ramazan ayına mahsus değildir. Dinimizin emir ve yasakları, mevsimlere göre değişen, mevsimi geçince de terk edilen kurallar değildir. Nitekim Yüce Rabbimiz,. ayet-i kerimede: “Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” buyurmaktadır.
Aziz Cemaat!
Güzel bir sünneti ihya edip ona devam eden bir insanın, daha sonra bunu terketmesi, dinimizde hoş karşılanmamıştır. Çünkü bu durum, ibadet ederek kemâle yönelmişken geri adım atmak ve mânevî yönden mertebe kaybetmektir. Mü’minin görevi ise, geri gitmek ve kaybetmek değil, her geçen gün daha ileri, daha mükemmel ve kazançlı olmak için çalışmaktır. Nitekim Rasulullah Efendimiz (sav) “İki günü birbirine eşit olan kimse ziyandadır” buyurmuştur.
Ramazan ayında kazandığımız güzel hasletlerin ve yerine getirmeye çalıştığımız ibadetlerin Ramazandan sonra da devam ettirilmesi gerekir. İbadette esas olan devamlılıktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: “Allah’ın en çok sevdiği ibadet az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuştur. Bu bakımdan Ramazan-ı Şerif’e gösterdiğimiz saygıdan dolayı birtakım kötü alışkanlıkların terk edilmesi ne kadar sevindirici ise, Ramazan bitince günahlara ve kötülüklere tekrar dönülmesi de o kadar üzücüdür. Unutmayalım ki Ramazan ayında yaptığımız ibadetleri ve edindiğimiz güzellikleri devam ettirmemiz, onların makbul olduğunun bir göstergesi olacaktır.
Hutbemi Haşr suresi 18. âyet-i kerimenin meâliyle bitiriyorum: “Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve herkes yarın(ahiret için ) ne hazırladığına baksın. Allah’tan sakının, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’ı unutup da Allah’ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.”