Hz Cabir… Gözyaşlarınızı Tutamıyacaksınız.
Cabir bir gün mescidde Rasulün aç olduğunu hissetti. Hiç tereddütsüz bekledi namaz çıkışı Efendimizi mescidin önünde. Çıkınca sultanlar sultanına;
__Yarasulallah sizi arkadaşlarınızı yemeğe davet etsem evimi şereflendirir nurlandırırmısınız dedi. Efendimiz s.a.v olur cabir akşama geliriz dedi.
Koşarak eve hanımına müjdeyi vermeye gitti.
__aLLah senden razı olsun, ne iyi etmişsin. Lakin ne ikram edeceksin. Biz fakiriz deyince , cabir düşünceye daldı.. Ahırda tek bir koyunu vardı. Feda olsun RasulE dedi.. Hanımıda iyi düşündün bey dedi.
Onlar, böyle seviyordu Rasulü. Gitti ahırdan koyunu çıkarttı çok keskin olan bıçakla koyunu yatırdı ve BismiLLah aLLah’u Ekber diyerek tek çalmada kesti koyunun başını. Bu esnada iki oğlundan büyük olanı onu dikkatlice izliyordu. Babam koyunu nasıl kesiyor diye..
Cabir koyunu kesip parçaladıktan sonra akşama pişirmesi için hanımına sundu sonra akşama şefkatliler şefkatlisi Rasulü getirmek için çarşıya gitti.
O anda sokakta oynaya iki kardeşten diğeri eve dönmüştü. Yerdeki kanı görünce sordu; abiciğim bu kanlarda ne? Babam koyun kesti. Müjde sana sevin kardeşim akşama Rasulullah, sevgililer sevgilisi evimizi ziyarete geliyor dedi. İkiside sevinçten uçuyordu derken küçük kardeş sordu;
Abi babam koyunu nasıl kesti? Abisi çok kolay dedi. Bak göstereyim dedi ve hala yerde duran keskin bıçağı aldı eline. Yatırdı kardeşini yere ve dediki bak kardeşim babam koyunun boynuna böyle çaldı bıçağı dedi ve çaldı bıçağı kardeşinin boynuna. Kanlar fışkırdı birden ve kardeşi oracıkta can verdi. Ben ne yaptım dedi kendi kendine. Ben şimdi akşam Rasulün yüzüne nasıl bakarım ne cevap veririm dedi ve çıktı evin damına attı kendini ordan aşağıya. Oda oracıkta öldü…
Cabir’in iki oğluda ölmüştür. Anneleri durumu görünce çok üzülür…
__Yavrularııım kuzularıııım ciğerparelerim nasıl kıydınız birbirinize diye ağlar anne yüreği ama soğuk kanlılıkla alır onları ve evin bir odasına koyar ve kendi kendine derki;
__Rasul yemeğini yedikten sonra söylerim namazını beraberce kılar defnederler. Söylemiyor kimseye anne yeterki rasül üzülmesin yesin yemeğini dua etsin onlara.
Cebrail(AS) gelir ve cabirin çocukları sofraya gelmeden yemiyeceksin der.
Cabir hanımına çocukları çağır hanım Rasül onları arzu eder der.
Hanımı onlar dışarıda oynuyor siz yeyin der. Cabir durumu nebiler nebisine iletir. Rasul gene; çağır gelsinler beraber yiyelim sonra giderler oynamaya der. Cabir hanımına durumu iletir. Hanımı biraz bekler ve derki;
__Baktım ama bulamadım herhalde uzağa gittiler oynamaya. Rasul rahatsız olmasın yesin ben onların hakkını ayırdım der .
Gerçekten uzağa gitti yavrular hem de çoook uzaklara. Mevlaya en büyük dosta.. Aşka bakın Rasul üzülmesin yemeğini yesin bize dua etsin diye evladının acısını hiçe sayan anne..Aşk budur…İman budur…
Cabir hanımına Rasul yemiyor, ne yapıp edip çocukları bul diye telkinde bulunur.
Çaresiz kalan hanımı durumu anlatır kocasına. Bir taraftan vah yavrularım vah kuzularım der ağlar cabir…
Gözünden inci tanesi gibi dökülür gözyaşları. Ama dikkat edin verdiği cevaba hanımına derki; çok iyi etmişsin aLLah senden razı olsun. iyiki söylemedin Rasul vallahi çok üzülürdü.
Sevmek… Ölen evlatlarınıza, annelerinize, babalarınıza, kardeşlerinize, dostlarınıza rağmen sevebilmek rasulün. Sevgi bu, aşk budur işte. Siz sultanlar sultanını böyle sevdinizmi hiç…
Cabir döner Rasulün derki bulamadık ya Rasul siz yeseniz. Peygamberimiz tekrar eder sözlerini; yemem bir lokma sofradan Cabirin çocukları bu sofraya gelmeyince diye.
Cabir çaresiz durumu anlatır Rasule
İki evladınında öldüğünü yemekten sonra söylemeyi düşündüklerini ifade etti Rasule…
Rasulullah hüzünlendi gözlerinden damla damla inci gibi yaşlar nurlu yanaklarından aşağıya süzülmeye başladı.. Hıçkırıklarla ağlamaya başladı. onunla Beraber arşı alada hüzünlendi üzüldü sema ağlamaya başladı. Melekler inletti semayı. Sen ağlama Yarasul sen üzülme sen aLLahın en sevdiği kulsun ağlama, canlarımız kurban olsun bir damla gözyaşına ne olur ağlama….
Derken bir şimşek çaktı gelen Cebrail. Yarasulallah Rabbin üzülmene dayanamadı. Rasulüm açsın ellerini semaya dua etsin ashabıda amin desin.. Sevgili kulu Muhammedin elini semadan ne zaman boş çevirdi dedi.
Rasul çocukların ölüsünü sofraya ister.. Cabir, getirir yavrularının cansız bedenlerini sofraya. Kanlı başlarını masanın üstüne yatırır. Sultanlar sultanı , açar ellerini semaya, mevlaya ve gözyaşları içinde ağlayarak, Yarabbi Yarabbi !diye başlar Allaha dua etmeye. Bir müddet dua devam eder. Derken iki yavru birden esselamü aleyke Yarasulallah diye canlanıverirler. Anne sabrın mükafatını baba Rasulullaha olan aşkının karşılığını almıştı.
Cabir oğullarına nasıl oldu yavrularım dedi.
Evlatları cevab verir. Bizim! sizin gibi, aLLah Rasulüne sevdalı , aşık , anne ve babamız olduktan sonra ölüm bile tatlı gelir , güzel gelir anam. Canımız bir değil bin defa kurban olsun ALLaha ve Rasulüne derler. İşte aşk budur hep beraber yemek yerler ve aLLah Rasulünü memnun hoşnud uğurlarlar evlerinden. Rasulullahın duasını alabilmek ona layık olabilmek…
aLLah Cümlemizi Rasulullahın duasından mahrum etmesin. Ona aşık olan kullarından eylesin… Maldan, mülkten, anadan, babadan, hatta nefsimizden bile çok sevelim aLLah Rasulünü.. aLLahın selamı sıhhati ve bütün güzellikleri üzerinize olsun…