İslam Yolunda
Mademki Islam’in her derdine razi oldugunu bildiriyorsun,
bu müjdenle bize ask ve sevk veriyorsun, o halde iyi dinle:
VAZIFEN, dikenler arasinda güller toplayacaksin.
Ayagin ciplaktir, batacak.
Elin aciktir, isiracak. BUNA SEVINECEKSIN.
Firavunlar kucaginda büyüyen cocuk Musa’lari safina alacaksin.
Aldigin icin dövecekler.
Konustugun icin zindana koyacaklar, SEVINECEKSIN.
Cöllere sürülürsen kaninla agac yetistirceksin.
Kutuplara sürülürsen, isinla sebze yetistireceksin.
Yesilligi sevmeyen olacak. Yakacak, yikacaklar.
Sen bunu SABIRLA SEYREDECEKSIN. Karanlik zindanlara salarlarsa; isik, pasli vicdanlari görürsen;
ümit, imansiz kalplere rastlarsan NUR vereceksin.
Sen verdigin icin suc, sen getirdigin icin ceza,
sen konustugun icin mahkum olacaksin.
Ve buna SÜKREDECEKSIN.
Anadan, yardan, serden ayrilacaksin.
Candan, gönülden Kur’an ‘a sarilacaksin.
Damla iken deniz, nefes iken tafyun olacaksin. Derdini
yazmak icin derini kagit, kanini mürekkep edeceksin.
Kimse ile görüstürmezlerse, mecnun olup cöllere düseceksin.
Leyla arar gibi NUR arayanlari bulacaksin.
Bulamazsan üzülmeyeceksin.
MAKAMLAR SERVETLER VERIRLERSE NEFSINI UNUTACAKSIN
Yalan, iftira, camur firtinasina tutulursan ,
HISSIYATINI TERK EDECEKSIN…
Önünde demirden set yaparlarsa, disinle deleceksin.
Daglari toptan oymak gerekirse, igne ile oyacaksin.
Unutma! Nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini cürüteceksin.
Birgün Kur’an etrafindaki surlarin yikildigini görürsen;
hemen kemiklerini tas, etlerini harc, kanini da su edeceksin.
Etrafina ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin.
Kaleler, fedailer ister. Nasil nasil sende icinde fedai olacaksin.